Finansal okuryazarlık, devletin el koyabileceği hisse senetlerini tahmin etmemizi sağlar mı?
Finansal okuryazarlığı zayıf (!) bir ekonomi profesörü, bir bağımsız
denetim şirketi yöneticisi, üst düzey bir vergi uzmanı, Çukurova ve
Kepez hisse senetlerinde devletin el koyduğu imtiyaz sonucu batan
paralarına çözüm için bana geldiklerinde, onlara “Finansal okuryazarlık
seviyenizi arttırın” şeklinde bir tavsiyede bulanabilir miyim? Emekli
bir bankalar yeminli murakıbına “Demirbank hissesini neden aldın, senin
bilgi düzeyin yetersiz mi?” diye sorabilir miyim? Bana dese ki,
“Demirbank’a el konulma kararını Danıştay haksız buldu ve reddetti ama
bu arada Demirbank, HSBC’ye satıldı. HSBC bana para ödemedi, devlet bana
para ödemedi” ben ne diyebilirim? Ya da el konulan Yaşarbank aslında
zarar ederken, bilançonun devlet tarafından atanan Hazine yetkilisinin
de bilgisi dahilinde kâr ediyormuş gibi gösterildiğini söylerse, “Bunu
hangi finansal okuryazar bilebilir?” diye de eklerse nasıl cevap
verebilirim?
Sabah gazetesine ortak olan üst düzey bir bankacıya, “Sen neden finansal okuryazar değilsin?” diyebilir miyim? Bana şunları söylese: “Sabah zor durumda değildi, bir sürü mal varlığı vardı ama
Etibank’a hakim ortağın halka açık olmayan şirketine kefil edilmiş,
sonra da devlet Etibank’a el koyunca, Sabah’a da el konulmuş, sonra
devlet Sabah’ı satmış, borcunu tahsil etmiş, üste para bile kalmış ama
kimse bana bir şey ödemedi…” Bunun üzerine “Sen finansal cahilsin”
yorumunu yapabilir miyim?
Uzel Makine alan yılların borsacısına ne diyebilirim? “Sana eğitim
verelim de bir daha böyle hisse senedi alma” sözleri nasıl olur?.. Uzel
Makine hakim ortağı Uzel Holding’e o kadar borç verirken ve sonrasında
Uzel Holding “Elimdeki hisse senetlerini satıp bu borcu ödeyeceğim”
açıklamasını yaparken, sonrasında hiçbir ödeme yapılmadan “Bu şirketin
faaliyetleri durdu” haberi gelirse… Ya da şirketin rakipleri kâr
rekorları kırarken, elinde mal varlığı ve her türlü imkânı olan bu
tesisin “çalışmasının durduğu” duyulursa… “Satılan şirket hisse
senetlerine çağrı kararı çıktı ama alanlar çağrı da yapmadı”, “Devlet o
zaman neredeydi, şimdi nerede” diye sorana ne cevap vereyim sizce?
“400 bin yatırımcıyı tekrar kazanalım” Bu örnekler yaz yaz bitmez!
Sistem haksız şekilde yatırımcının dolandırılmasına izin veriyorsa ve
açıklar engellenemiyorsa, finansal okuryazarlık hiçbir şeyi çözmez.
Aracı kurumlar ve sektör yetkilileri yıllarca yatırımcıya cahil sıfatı
yakıştırırken, yanı başında bu işin profesyonelleri olan, danışmanlık
aldıkları kişilerin bile bu açıkların kurbanı olduğunun farkında
değiller mi?
Açıklar kapanmadan sadece klasik portföy yönetimi mantığını öğreterek
borsaya ne kadar yatırımcı çekebiliriz? Kaybedilen servetler ortadayken
hangi reklam yatırımcıyı borsaya çeker? 400 bin kişi ah etmişken, her
yerde, her ortamda “Borsada devlet bize destek olmadı” hikayeleri
dolaşırken, dolandırılma haberleri kulaktan kulağa yayılırken, yeni
yatırımcı bulunabilir mi?
Yol yakınken bu yanlıştan dönerek, kampanyaların başarıya ulaşmasını
sağlamak için mağdur yatırımcıları da bu kampanyaya dahil edelim. 400
bin yatırımcıyı tekrar kazanalım. Öyle düzenlemeler yapalım ki,
yatırımcı bir daha mağdur olmasın; inanın gerisi çok daha kolay
olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder