Borsada çok konuşulan manipülasyonlar … Bu konuda geçmişte de çeşitli yazılar yazmıştım. Ama hep gözlemlediğim, yatırımcı kendini manipülasyonlardan bir ölçüye kadar koruyabilirdi. Yeter ki parasını emanet ettiği fon veya portföy yöneticisi bu işe bulaşmış olmasın. Manipülatör, aracı kurum tarafından desteklenmediği sürece bu imkânları kullanamaz. Birçok yatırımcı aynı anda alacak satacak, bu nasıl olabilir ki? Tabii birileri bu hesapları açıp kullanma yetkisini birilerine vermezse… Bu durumun aracı kurum tarafından tespit edilememesi çok zor.
Önce toplanan ya da halka arzdan blok olarak alınan senetler ki -bunların bazılarının iskontolu alındığı söyleniyor- hızla yukarı çekilip, en başta manipülatörün en yakınındakiler olmak üzere çeşitli hesaplara devredilip, sonrasında internet ortamında yapılan pazarlamalarla vatandaşa satılmaya çalışılıyor. Bunu borsadaki en küçük yatırımcı bile öğrenmiş durumda. Yalan haberler, forumlarda avlanmalar vs.
Şirketin hisse senedi fiyatı ucuzken devamlı yazılan kötü yorumlar, hisse yükseldiğinde olumlu haberlere dönüyor. Ama artık bu taktikler de öğrenildi. Yatırımcı yüksek fiyatlara hisse senedi almıyor. Avlanacak kişiler manipülatörün geçmişte iş yaptığı dostları ya da şirketin patronları.
Benim gözlemlediğim olay ise yatırımcıyı avlayamayan manipülatörlerin artık başka yöntemlere yöneldiği. Mesela şirket patronunu avlamak; destek olarak internet haberciliği arkasından geliyor… İşbirliği yapmayanlar ise sonuna kadar yıpratılacak, yalan ve yanlış haberlerle yatırımcı ile karşı karşıya getirilecek. İnternet ortamında sizin hakkınızda hangi haberi yaparlarsa yapsınlar, bunu mahkemeye de verseniz 3-4 ayda sonuç çıkmıyor. Bu arada zaten atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor. Hukuk devleti olan ülkemizde, mahkeme “haberi kaldır” dese ne olacak ki? Kamuoyunda karalananmış biri olarak kalıyorsunuz. Bunun daha kötüsü de var. Buyurun tazminat davası açın, hosting firması yurtdışında, site sahibi yurtdışında, ölü mü sağ mı belli değil… Kimi, nasıl dava edeceksin?
Borsa eskiden çok daha farklıydı. Yatırımcılar işlemleri kendi üstüne hesaplarla yapar, kimin aldığı kimin sattığı net olarak görülebilirdi. Kim yatırımcı, kim spekülatör, kim manipülatör, kim trader, her şey ortadaydı… “Kurtlarla dans” filmindeki gibi; karşında kurt varsa bilir, ona göre önlemini alırdın. Dans etmek isteyen kurtlarla dans ettiğini bilirdi. Kurtlar çekilince, piyasaya köpekler hakim oldu.
Sahibi belli olmayan bu köpeklerin, kimler tarafından korunup beslendikleri belli değil. Sürü halinde saldırıyorlar, sahiplerinin gösterdiği hedef ne ise acımasızca yok etmeye çıkmışlar. Köpeklerin saldırısı, piyasadaki çakallar, akbabalar tarafından büyük bir sevinçle karşılanıyor. Leş yiyiciler, birilerinin sonunu bekliyor.
“Yeni SPK kanunu yatırımcıyı korkuttu” diyorlar, yatırımcı korkmasın. Yeni SPK kanunu gerçek haberci ile şantaj ve hile ile bu tür haberleri yapanları ayırmak için çıkarıldı. En yakın zamanda bu tuzakları kuranlara karşı başka tedbirlerin de geleceğini biliyoruz. Dünyanın en büyük borsalarının borsamız ile stratejik ortak olmaya çalıştığını biliyoruz; bizlerle de defalarca görüştüler. O yüzden piyasamız önemli, o yüzden piyasamız köpeklere terk edilemez. Devlet köpeklerle dans etmez. Onlar için hazır barınaklar kurmuştur, piyasadan çekilip o barınaklarda yaşamalarını sağlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder